NEDEN SONUÇ BİLDİREN BAĞLAÇLAR

Farklı anlamları da bulunmaktadır birer tane anlamını yazdım.

because

Çünkü

seeing that

görünce

as

Olduğu gibi

as/so long as

Sürece

since

için

inasmuch as

dolayı

 

 

  • Bu bağlaçlar nedeni ifade eden cümlenin başında kullanılır. Temel cümle ise sonucu ifade eder. Adverbial clause temel cümleden önce ya da sonra gelebilir.

 

Because I was ill, I didn't go to work.

I didn't go to work because I was ill.

Çünkü hastaydım işe gitmedim

İşe gitmedim çünkü hastaydım

Since she wants to lose weight quickly, she is on a strict diet.

Çabuk kilo vermek istediği için sıkı bir perhiz yapıyor

As/so long as it is raining heavily, I think we can't go out for a walk.

Yağmur şiddetli yağdığı sürece sanırım yürüyüşe gidemeyiz

As it was very cold in the garden, we decided to eat inside the restaurant

Bahçe o kadar soğuktu ki , restoranın içinde yemeye karar verdik

Seeing that the traffic was rather heavy, we decided to go from back roads to work.

Trafiğin çok yoğun olduğunu görünce arka sokakdan gitmeye karar verdik

Seeing as you've got lots of money, you can pay for the drinks.

Madem ki çok paran var içeceklerin parasını ödeyebilirsin.

 

  • Neden-sonuç ilişkisi bildiren cümlelerde temel cümle ile yan cümle arasında tense uyuşması zorunlu değildir. Ancak yine de eylemlerin zaman bakımından ilişkisine dikkat etmek gerekir. Örneğin, "Because the grocery bag was heavy" ifadesini "/ can't carry it." biçiminde tamamlayamayız. Çünkü çantanın ağır olması geçmiş zamana aitse, onu taşıyamama eylemi de geçmiş zamanla ifade edilmelidir. Bu nedenle, bu cümle şu biçimde tamamlanabilir:

 

Because the grocery bag was heavy, I couldn't carry it.

Çanta çok ağır olduğu için onu taşıyamadım

 

  • Neden-sonuç ilişkisi, bağlaçların yanı sıra başka yapılarla da ifade edilebilir: because of, on account of, thanks to, owing to, due to. Bu yapılar kendilerinden sonra isim,

zamir ya da isim-fiil (gerund) alır.

 

Because

için

 

 

 

 

Bir cümlecik, ana cümle.

Since

için

As ‘

dığndan

As/so long as

sürece

In asmuch as

dolayı

Seeing that.Seeing as

mademki

 

Because of

yüzünden

 

 

İsim/zamir/fiilimsi/ , ana cümle

On account of

dolayı

Thanks to

sayesinde

Owing to Due

nedeniyle

To ‘

e doğru

 

Because she was ill, she couldn't go to school.

Because of her illness, she couldn't go to school

Hasta olduğu için okula gidemedi

 

Hastalığı yüzünden okula gidemedi

I was late for work yesterday because the traffic was heavy

I was late for work yesterday because of the heavy traffic.

Dün işe geçiktim çünkü trafik çok yoğundu

Trafik yoğunluğundan dün işe geç kaldım

As prices are rising dramatically, it's difficult to make ends meet.

Owing to dramatically rising prices, it's difficult to make ends meet.

Fiyatlar önemli ölçü de artıyor gibi. Geçinmek çok zor.

Önemli ölçüde artan fiyatlar nedeniyle geçinebilmek çok zor.

Since employment is limited in rural areas, many people are moving to big cities.

Kırsal alanlarda istihdam sınırlı olduğundan,bir çok insan büyük şehirlere taşınıyor

Due to the limited employment in rural areas, many people are moving to big cities.

Sınırlı istihdam nedeniyle bir çok insan büyük şehirlere taşınıyor.

 

 

Bazen isim kalabalık bir sözcük öbeğinden oluşabilir. Bu durumda isim ile cümle arasındaki ayrımı yaparken dikkatli olunuz. İngilizce'de özne + fiil diziminin bir cümle oluşturduğunu anımsayınız.

 

Because she bought me a very expensive present for my birthday,

Çünkü o bana doğum günümde çok pahalı bir hediye aldı

Because of the very expensive present she bought me for my birthday

Çok pahalı bir hediye olduğundan doğum günüm için satın aldı

Because there has been construction work on the highway going on for some time now, we have been taking another road to work.

Şuanda ki karayolunda inşaat çalışmaları olduğu için işe gidecek başka yoldan götürüyoruz

On account of the construction work on the highway going on for some time now, we have been taking another road to work.

Şuanda ki karayolundaki inşaat çalışmaları dolayısıyla işe başka bir yoldan götürüyoruz.

 

 

 

 

  • Because of, on account of, due to ve owing to yapılarından sonra the fact that kullanırsak devamında isim değil, cümle gelir

 

Due to her negligence of the children, they became disobedient.

Çocukları ihmal etmesinden dolayı itaatsiz oldular

Due to the fact that she neglected the children, they became disobedient.

Çocukları ihmal ettiğinden onlarda itaatsiz oldu

Owing to her not studying regularly, she failed the exam.

Düzenli olarak ders çalışmadığından sınavda başarısız oldu

Owing to the fact that she didn't study regularly, she failed the exam.

Düzenli ders çalışmadığından sınavda başarısız oldu.

 

  • Therefore, consequently ve as a result, neden-sonuç ilişkisi bildiren transition'lardır. Transition, bir düşünceden başka bir düşünceye geçişi sağlayan sözcük ya da sözcük grubudur. Transition ikinci cümlenin, yani sonuç cümlesinin başına gelir ve iki cümle yer değiştiremez. Birinci cümleden sonra nokta yerine noktalı virgül koyup ikinci cümleye geçebiliriz. Bu durumda cümleye küçük harfle başlanır.

 

 

It's raining heavily.

Therefore, we can't go out.

Hava çok yağmurlu bu yüzden dışarı çıkamayız

Hava çok yağmurlu bu nedenle dışarı çıkamayız

Hava çok yağmurlu olması yüzünden dışarı çıkamayız

 

Consequently, we can't go out.

As a result, we can't go out.

 

- Bir transition, cümle içinde üç yerde bulunabilir: cümlenin başında, özneden sonra (yardımcı fiil varsa, yardımcı fiille yüklem arasında) ve cümlenin sonunda. Genellikle transition virgülle cümlenin devamından ayrılır.

- Because, as, since gibi bağlaçlar bir yan cümleyi temel cümleye bağlayan sözcüklerdir. Yan cümle temel cümleden önce ya da sonra gelebilir.

- Therefore, consequently ve as a result "bu yüzden, bu nedenle" anlamını veren geçiş sözcükleridir ve ikinci cümlede kullanılırlar.

- So, iki bağımsız cümleyi birleştiren bir bağlaçtır ve o da therefore vb. gibi sonuç cümlesinde kullanılır. Ancak so cümle içinde transition'lar gibi yer değiştiremez ve genellikle kendinden önce bir virgül gelir

  • As a result of ve as a consequence of, "because of anlamındadır ve kendilerinden sonra fiil/zamir alarak nedeni ifade eden cümlede kullanılırlar.

 

He came late. Consequently, we missed the bus.

O geç geldi bu nedenle otobüsü kaçırdık

We missed the bus as a consequence of his coming late.

Onun geç gelmesi yüzünden otobüsü kaçırdık

She was busy. As a result, she couldn't help me

O meşguldü bu nedenle bana yardım edemedi

As a result of her being busy, she couldn't help me

Çok meşgul olduğundan bana yardım edemedi

 

  • So ... that ve such ... that bağlaçları da neden-sonuç ilişkisi ifade eder.

It was so windy that we couldn't go sailing.

Çok rüzgarlı olduğundan yelken yapmaya gidemedim

It was such a wonderful film that I watched it again.

Harika bir film olduğundan tekrar izledim.

 

So ... that ve such ... that kalıpları yerine, özellikle Informal English'de, so ... as ve such ... as kalıpları da kullanılabilir. Bu kalıplarda anlatım daha vurguludur. Aşağıdaki cümleleri dikkatle inceleyiniz.

 

so +sıfat veya zarf + as + to mastarı

 

His music at last night's performance was so emotional as to make even his harshest critics admit to his talent

Dün geceki performansındaki müziği o kadar duygusaldı ki, en sert eleştirmenlerinin bile yeteneğini kabul etmesini sağladı.

His music at last night's performance was so emotional that It made even his harshest critics admit to his talent.

Dün geceki performansındaki müziği o kadar duygusaldı ki, en sert eleştirmenlerinin bile yeteneğini kabul etmesini sağladı.

The garbage truck moved so slowly as to cause a traffic jam several kilometres long.

Çöp kamyonu, kilometrelerce uzunluktaki bir trafik sıkışıklığına neden olacak kadar yavaş hareket etti.

The garbage truck moved so slowly that it caused a traffic jam several kilometres long.

Çöp kamyonu o kadar yavaş hareket etti ki, birkaç kilometre uzunluğunda bir trafik sıkışıklığına neden oldu.

 

Her iki kalıp da (so ... that/so ... as), vurguyu artırmak için devrik cümle yapısıyla kullanılabilir.

 

So emotionally did he play the piano that even his harshest critics wept.

So emotionally did he play the piano as to make even his harshest critics weep

O kadar duygusal piyano çaldı ki en sert eleştirmenleri bile ağladı.

En sert eleştirmenleri ağlatacak kadar duygusal piyano çaldı..

 

 

Such ... as kalıbının vurgulu ifade biçimleri için örnekleri inceleyiniz.

 

It was such a powerful film that I left the cinema with tears in my eyes.

Öyle etkili bir filmdi ki, sinemada göz yaşlarımı tutamadım.

The power of the film was such that I left the cinema with tears in my eyes.

Filmin etkisi öyle etkiliydi ki sinemayı gözlerimde yaşlarla izledim.

The power of the film was such as to make me leave the cinema with tears in my eyes.

Filmin etkisi o kadar fazlaydı ki sinemada gözlerim yaşlı çıktım.

Such was the power of the film that I left the cinema with tears in my eyes.

Öyle etkili bir filmdi ki sinemadan gözlerim yaşlı çıktım

Such was the power of the film as to make me leave the cinema with tears in my eyes.

O kadar etkili bir filmdi ki sinemadan gözlerim yaşlı ayrıldım.

 

  • For "because" ile aynı anlamı verir ancak kullanımı daha kısıtlıdır For, nedeni belirten cümlenin başında kullanılır, ancak bağlı bulunduğu cümle ikinci bölümde yer alır.

 

He finished his meal quickly, for he hadn't eaten anything since the morning.

Sabahtan beri hiç birşey yemediği için yemeğini çabucak bitirdi

He finished his meal quickly because he hadn't eaten anything since the morning.

Yemeğini çabucak bitirdi çünkü sabahtan beri hiç birşey yememişti

 

For, "not... but' gibi başka bağlaçlarla birlikte kullanılmaz. Because bu şekilde kullanılabilir.

 

I got annoyed, not because he came late but because he didn't inform me that he was going to be late.

Geç kaldığı için değil, geç kalacağını bana bildirmediği için kızdım

0
0
0
s2sdefault
powered by social2s
Go to top