QUESTION TAGS SORU EKLERİ
Written by İngilizce Öğretmeni
QUESTION TAGS SORU EKLERİ
a) Duz cumlenin sonuna, o cumledeki tense'in yardımcı fiili + ozne getirilerek, cumle soru cumlesine donusturulur. Olumlu cumlenin sonuna olumsuz yardımcı fiil; olumsuz cumlenin sonuna ise olumlu yardımcı fiil getirilir. Yardımcı fiilden sonra cumlenin oznesi, I, you, he gibi bir zamir (pronoun) olarak yazılır.
|
- Your brother still at university, isn't he? Yes, he is. |
Kardeşin hala üniversitede değil mi? Evet öyle. |
|
- The Johnsons have been living here for a long time, haven't they? No, they haven't. They've only been living here for, two years. |
Johnsonlar uzun zamandır burada yaşıyorlar değil mi? Hayır değil. Onlar sadece 2 yıldır burada yaşıyorlar. |
|
- You don't like fish, do you? No, I don't |
Sen balık sevmiyorsun değil mi? Hayır, sevmiyorum. |
|
- Your son doesn't drink milk much, does he? - Yes, he does. |
Oğlun fazla süt içmiyor değil mi? Evet öyle |
Olumsuz cumle yapısındaki soruya yanıt verirken, "yes" ya da "no" ile vermek istediğiniz anlama dikkat ediniz.
|
- You didn't go to school yesterday, did you? - No, I didn't. (I didn't go to school.) |
Dün okula gitmedin değil mi? Hayır gitmedim. |
|
- You didn't go to school yesterday, did you? - Yes, I did. (I went to school yesterday.) |
Dün okula gittin değil mi? Evet gittim |
"There is/are" yapısıyla kurulan cumleler icin yardımcı fiilden sonra yine "there" kullanılır.
|
- There won't be too many people at the party, will there? - No, there won't. |
Partide çok fazla insan olacak olacak mı? Hayır ,olmayacak. |
|
- There used to be a cinema here in the past, didn't there? - Yes, there did. |
Eskiden burada bir sinema vardı yok muydu? Evet ,vardı |
|
- There is too much traffic in Istanbul, isn't there? - Yes, there is. |
İstanbulda çok fazla trafik var değil mi Evet var. |
Cumlenin oznesi everyone (everybody), someone (somebody), no one (nobody), anyone (anybody) gibi belgisiz zamir ise, question-tag bolumunde ozne olarak "they" kullanılır.
|
- Everyone is here, aren't they? - Yes, they are. |
Herkes burada değil mi? Evet buradalar |
|
- No one wants to be poor, do they? - Of course they don't. |
Hiç kimse fakir olmak istemez . değil mi? Elbette , istemezler |
|
- I don't think anyone will argue against our proposal, will they? - I don't think so. |
Kimsenin bizim önerimize karşı olacağını düşünmüyorum. Bende öyle düşünüyorum. |
Cumlenin oznesi everything, something, nothing gibi bir ozne ise, question-tag bolumunde ozne olarak "it" kullanılır.
|
- Something must be done immediately, mustn't it? - I think you're right. |
Hemen bir şey yapılmalıdır, değil mi? Evet haklısın |
|
- Nothing has been done yet, has It? - I'm afraid not. |
Henüz hiç bir şey yapılmamış, Yapıldı mı? Korkarım hayır |
Cumlede no, none, neither, nothing, nobody, no one, scarcely, barely, hardly, hardly ever, seldom, never gibi olumsuz anlam tasıyan bir sozcuk varsa, cumle anlamca olumsuz olduğu icin, question-tag bolumunde yardımcı fiil olumlu olur.
|
You hardly ever participate in such events, do you? |
Sen hemen hemen hiç böyle etkinliklere katılmazsın. Değil mi? |
|
Neither of your parents approve of your marriage, do they? |
Ne annen ne baban sizin evliliğinizi onaylayacak değil mi? |
|
No student of his can answer this question, can they? |
Hiçbir öğrenci bu soruya cevap verebilir değil mi? |
|
Nothing can be done in this case, can it? |
Bu durumda hiç bir şey yapılamaz değil mi? |
|
None of them made a complaint, did they? |
Hiç biri şikayet etmedi değil mi? |
|
Ayşeseldom goes to the theatre, does she? |
Ayşe nadiren tiyatroya gider değil mi? |
|
She could answer hardly any questions, could she? |
Neredeyse hiçbir soruya cevap verebilirdi? |
|
They barely spoke to us, did they? |
Onlar bizimle zar zor konuştular. |
Olumlu ya da olumsuz emir cumlelerinde, question tag bolumunde genellikle "will you" kullanılır. Ancak, "won't you, would you, can you, can't you, could you" gibi yapılar da kullanılır.
|
- Dont make any noise, will you? - Okay, we'll try not to. |
Hiç gürültü yapma yapacak mısın? Tamam yapmamaya çalışırım. |
|
- Try to be on time for the date, will you? - I certainly will. |
Randevu için zamanında orda ol. Olacak mısın? Kesinlikle olacağım. |
|
- Hold on a minute, could you? - I can call again later, if it'll take long. |
Bir dakika bekleyiniz bekleyebilir misiniz? Eğer çok uzun sürecekse daha sonra da arayabilirim. |
"Let's" biciminde kurulan cumlelerde question tag "shall we?" dir.,
|
- Let's meet in front of the cinema, shall we? - Good idea. |
Hadi sinemanın önünde buluşalım. Olur mu? İyi fikir. |
|
- Let's play a game of tennis in the afternoon, shall we? - Why not? |
Hadi öğleden sonra tenis oynayalım. Olur mu? Neden olmasın? |
b) Temel cumle + yan cumle bicimindeki bağlaclı cumlelerde, temel cumleye bağlı olarak "tag question" olusturulur. Ancak, "think, believe, suppose, don't think/ don't believe"
gibi yapılarda ozne "I" ise, genellikle yan cumle temel alınır.
|
I think her new job involves plenty of travelling, doesn't it? |
Sanırım onun yeni işi bol seyahat etmesini gerektiriyor değil mi? |
|
I don't suppose that she can handle this on her own, can she? |
Ben onun kendi başına bu işin üstesinden geleceğini sanmıyorum. Yapabilir mi? |
|
They don't think that we'll manage to get this contract, do they? |
Onlar benim bu sözleşmeyi almak için bir yol bulacağımı düşünmüyor . Değil mi? |
|
She'll have to travel a lot if she accepts this job, won't she? |
Eğer bu işi kabul ederse çok fazla seyehat etmek zorunda kalacak değil mi? |
|
You went straighthome after you'd done the shopping, didn't you? |
Alışveriş yaptıktan sonra direk eve gittin değil mi? |
c) Bazı cumlelerin sonunda gorebileceğimiz "auxiliary + subject" kalıbı, question tag gibi görünse de, aslında ifade ettiğimiz gorusle ilgili karsımızdaki kisiye sorduğumuz sorunun kısaltılmıs bicimidir.
|
I don't think she'll manage to persuade her father, do you? (Do you think she'll manage to persuade her father?) |
Onun babasını ikna etmenin bir yolunu bulacağını sanmıyorum, sen sanıyor musun? |
|
I can't find of a reason why she refused this job, can you? (Can you find of a reason why she refused this job?) |
Onun bu işi neden red ettiği için bi neden bulamıyorum . sen bulabiliyor musun? |